Burnumuzdaki Dedektör
Memelilerin burnunda -insan da dahil olmak üzere- tanıdık hayvanların stres altında olduklarını gösteren kimyasal sinyalleri koklayabilen minik bir algılayıcı bulunduğu tespit edildi.
Birçok bitki ve hayvan türü, tehlike ya da stres hallerinde havaya “alarm feromonları” adı verilen kimyasal moleküller salgılıyorlar. Ancak, memelilerin bu feromonları ne şekilde algıladıkları, şimdiye dek bir sır olarak kalmıştı. İsviçre’nin Lozan Üniversitesi’nden bir grup araştırmacıysa, bu sırrı çözdüklerini ve feromonların algısından neyin sorumlu olduğunu bulduklarını açıkladılar: burnun Grueneberg gangliyonu adı verilen bölgesinde bulunan hücre topluluğu.
İlk kez 1973 yılında varlığı keşfedilen Grueneberg gangliyonu, çok sayıda memeli hayvanda bulunuyor. Şimdilik, feromon algısının yalnızca farelerde gösterilmiş olması bir yanda, araştırmacılar bu bölgenin tüm memelilerde alarm kokusunu algılayabildiğini düşünüyorlar. Bunun yanında, alarm feromonlarının kimyasal bileşimi ve nerede üretildikleri de henüz bilinmiyor. Ancak, algılayıcı yapının keşfi, ilgili moleküllerin keşfinin de çok yakın olduğu anlamına geliyor. Alarm feromonlarının yapısının çözülmesi, yeni nesil böcek uzaklaştırıcıların geliştirilmesine de olanak verebilir.
Memelilerin burnunda -insan da dahil olmak üzere- tanıdık hayvanların stres altında olduklarını gösteren kimyasal sinyalleri koklayabilen minik bir algılayıcı bulunduğu tespit edildi.
Birçok bitki ve hayvan türü, tehlike ya da stres hallerinde havaya “alarm feromonları” adı verilen kimyasal moleküller salgılıyorlar. Ancak, memelilerin bu feromonları ne şekilde algıladıkları, şimdiye dek bir sır olarak kalmıştı. İsviçre’nin Lozan Üniversitesi’nden bir grup araştırmacıysa, bu sırrı çözdüklerini ve feromonların algısından neyin sorumlu olduğunu bulduklarını açıkladılar: burnun Grueneberg gangliyonu adı verilen bölgesinde bulunan hücre topluluğu.
İlk kez 1973 yılında varlığı keşfedilen Grueneberg gangliyonu, çok sayıda memeli hayvanda bulunuyor. Şimdilik, feromon algısının yalnızca farelerde gösterilmiş olması bir yanda, araştırmacılar bu bölgenin tüm memelilerde alarm kokusunu algılayabildiğini düşünüyorlar. Bunun yanında, alarm feromonlarının kimyasal bileşimi ve nerede üretildikleri de henüz bilinmiyor. Ancak, algılayıcı yapının keşfi, ilgili moleküllerin keşfinin de çok yakın olduğu anlamına geliyor. Alarm feromonlarının yapısının çözülmesi, yeni nesil böcek uzaklaştırıcıların geliştirilmesine de olanak verebilir.
Kayıtlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder