Hüseyin Nihal Atsız (12 Ocak 1905; Kadıköy, İstanbul - 11
Aralık 1975, İstanbul), Türk yazar, şair, tarihçi ve ideologdur. Nejdet Sançar'ın ağabeyidir. Yağmur Atsız ve Buğra Atsız'ın babasıdır. Rıza Nur'un mânevî oğludur.[1] Kendini Türkçü ve Turancı[2] olarak
tanımlar.
Ailesi
Atsız'ın babası Gümüşhane'nin Torul kazasının Midi köyünün Çiftçioğulları
ailesinden Deniz Güverte Binbaşısı Mehmet Nail Bey, annesi Trabzon'un
Kadıoğulları ailesinden Deniz Yarbayı Osman Fevzi Bey'in kızı Fatma Zehra
Hanım'dır.
Çiftçioğulları ailesinin tesbit edilen ceddi 19. asrın başlarında
yaşadığı tahmin edilen Ahmed Ağa'dır. Ahmet Ağa'nın İsmail, Süleyman, Hüseyin
ve Şakir adlı dört oğlu olmuştur. İsmail Ağa'nın çocukları Midi'den, Yozgat'ın
Akdağ Madeni kazasının Dayılı köyüne göçmüşlerdir. Şakir Ağa'nın evladı olup
olmadığı bilinmemektedir.
Ahmet Ağa'nın üçüncü çocuğu olan Hüseyin Ağa (1832 - 1894) ise
1850-1852 şıralarında Deniz eri olarak Istanbul'a gelmiş, okumayı ve yazmayı
asker ocağında öğrenmiş, askerliğinin nihayetinde de teskere bırakarak
Donanma-yı Hümayun' da kalmış ve makina önyüzbaşlığına Çarkçı Kolağalığı'na
terfi etmiştir.
Hüseyin Ağa'nın eşi Emine Hayriye Hanım'dır. İki çocukları
olmuştur. Nevber Hanım ile Mehmet Nail Bey (1877- 1944). Mehmet Nail Bey de
Osmanlı Donanması'na girmiş ve Deniz Kuvvetlerinde Deniz Güverte
Binbaşılığı'ndan emekli olmuştur.
Mehmet Nail Bey'in ilk eşi 1903 yılında Yüzbaşı iken evlendiği
Fatma Zehra Hanım (1884 - 1930)'dır. Fatma Zehra Hanım, Deniz Yarbayı (Bahriye
Kaymakamı) Osman Fevzi Bey ile Tevfika Hanım'ın kızıdır. Osman Fevzi Bey,
Trabzon'lu olup ailesi Kadıoğulları namı ile maruftur.
Mehmet Nail Bey'in ilk eşinden üç çocuğu olmuştur. 12 Ocak 1905'de
Hüseyin Nihal (Atsız), 1 Mayıs 1910'da Ahmet Nejdet (Sançar) ve Aralık 1912'de
Fatma Nezihe (Çiftçioğlu) dünyaya geldi.
1930 yılında ilk eşinin damar sertliğinden vefatı üzerine Mehmed
Nail Bey, 1931 yılında yeniden evlenmiştir. İkinci eşinin adı da Fatma
Zehra'dır. İkinci eşinden 1932 yılında Necla (Çiftçioğlu) adlı bir kızı olan
Mehmed Nail Bey ikinci eşiyle geçinememiş ve iki yıl sonra ayrılmıştır.
Biyografi
İlköğrenimini Kadıköy’deki çeşitli okullarda, orta öğrenimini
Kadıköy ve İstanbul Sultanilerinde (İstanbul Lisesi) yaptı.
Buradan mezun olunca Askerî Tıbbiye’ye yazıldı.
Atsız, yükseköğrenim çağına gelip Askerî Tıbbiye'ye kaydolduğu çağlarda Türkçülük fikrinin etkisi altına girmeye
başladı. Ziya Gökalp'in cenaze töreninin yapıldığı günün gecesi
Türkçülük fikrine karşı öğrencilerle kavga ettiği ve daha sonrasında ise
aralarında bir takım problemler geçen Arap asıllı Bağdatlı Mesut Süreyya
Efendi adlı bir mülazım (teğmen)'a selam vermediği gerekçesi
ile 4 Mart 1925 tarihinde 3. sınıf talebesiyken Askeri Tıbbiye'den
çıkarılmıştır.
Bu olaydan sonra üç ay kadar Kabataş Erkek Lisesi'nde yardımcı
öğretmenlik yapan Atsız, daha sonraları Deniz Yolları'nın Mahmut Şevket Paşa adlı vapurunda kâtip muavini olarak
çalışmış ve bu vapurla İstanbul-Mersin arasında
birkaç sefer yapmıştır.
Üniversite Yılları
ve İlk Fikirler
1926 yılında İstanbul Dârülfünûnu'nun Edebiyat Fakültesinin "Edebiyat
Bölümü"ne ve İstanbul Dârülfünûnu'nun yatılı kısmı olan Yüksek Muallim
Mektebi'ne kaydolan Atsız, bir hafta sonra askere çağırılmış, tecil
isteği kabul edilmeyen Atsız askerliğini 9 ay olarak 28 Ekim 1926-28 Temmuz 1927
tarihleri arasında İstanbul'da Taşkışla'da 5. piyade alayında er olarak
yapmıştır.
Ahmet Naci adlı arkadaşı ile birlikte hazırladığı
'Anadolu'da Türklere Ait Yer İsimleri' adlı makalenin Türkiyat Mecmuası nın ikinci cildinde yayınlanması ile
hocası olan Mehmet Fuad Köprülü' nün dikkatini çeken
Atsız, 1930 yılında Edirneli Nazmî'nin
divanı üzerinde mezuniyet çalışması yapmıştır ('Divân-ı Türkî-i Basit, Gramer
ve Lügati', 1930, 111 s. Türkiyat Enstitüsü Mezuniyet Tezi, no 82). Aynı yıl
Edebiyat Fakültesi'nden mezun olmuştur.
Atsız'ın sınıf arkadaşları arasında Tahsin Banguoğlu, Ziya Karamuk, Orhan Şâik Gökyay, Pertev Nâilî Boratav, Nihad Sâmi Banarlı gibi isimler yeralıyordu.
Mezuniyetinden sonra Edebiyat Fakültesi Dekanı olan hocası Prof.
Dr. Mehmet Fuad Köprülü, Maarif Vekâleti’nde Atsız için girişimde bulunarak, Yüksek Muallim
Mektebi'ni öğrenci olarak bitirdiği için, liselerde yapması gereken
8 yıllık mecburi hizmetini affettirmiş ve 25 Ocak 1931'de Atsız'ı kendisine
asistan olarak almıştır.
Atsız, yine 1931 yılında Dârülfünûnun felsefe bölümünden mezun
olan ilk eşi Mehpare Hanım ile evlenmiş, ancak 1935 yılında ayrılmıştır.
Atsız, 15 Mayıs 1931'den 25 Eylül 1932 tarihine kadar Atsız Mecmua (17 sayı)'yı çıkarmaya başladı. Mehmet Fuad Köprülü, Zeki Velidi Togan, Abdülkadir İnan gibi edebiyat ve tarih bilginlerinin
de içinde bulunduğu bir kadro ile yayın hayatına atılan bu Türkçü ve Köycü dergi, devrinde ilim, fikir ve sanat
alanında çok tesir yaratan Türkçü bir çığır açmış, âdetâ Cumhuriyet devri
Türkçülüğünün öncüsü olmuştur.
Atsız, kendini tanıtmaya başlayan ilk yazılarını (H. Nihâl) imzası
ile, hikâyelerini de (Y.D.) imzasıyla, bu dergide yayınlamaya başlamıştır. 1932
Temmuzunda Ankara'da toplanan Birinci Türk Tarih
Kongresi esnasında,
Prof. Dr. Zeki Velidi Togan'a Dr. Reşid Galib'in yaptığı eleştiriler üzerine Atsız, içerisinde
ikinci eşi Bedriye Atsız ile Pertev Nâilî Boratav' ın da bulunduğu 8
arkadaşı ile, Dr.Reşid Galib'e "Zeki Velîdî'nin talebesi olmakla iftihar ederiz" diyen
bir protesto telgrafı çekmiş ve bu telgraf üzerine de Reşid Galib'in tepkisini üzerine çekmiştir.
19 Eylül 1932'de Reşid Galib, Maarif Vekili olmuştu. Kısa bir süre sonra da Mehmet Fuad Köprülü'nün dekanlıktan
ayrılması üzerine Edebiyat Fakültesi Dekanlığı'na vekâleten bakan Ali Muzaffer Bey asâleten tâyin edilmiştir.Reşid Galib, Atsız Mecmuanın
17. sayısındaki 'Dârülfünûn'un kara, daha doğru bir tabirle, yüz kızartacak
listesi' adlı makalesi nedeniyle Edebiyat Fakültesi Dekanı'na baskı yaparak, 13
Mart 1933 tarihinde Atsız'ın üniversite asistanlığına son vermiştir.
Üniversiteden çıkarılmasından birkaç gün sonra Atsız, Edebiyat
Fakültesi'nin Dekanı'nı Tokatlıyan Otelin'deki bir çayda yakalayıp yüzlerce
kişinin önünde tokatlamıştır. Atsız'a bu hadise için hiç bir şekilde tepki
gösterilmemiştir.
Memuriyet Zamanları
Üniversite asistanlığından çıkarılan Atsız, Malatya Ortaokulu'na Türkçe öğretmeni olarak
tayin edilmiştir, Malatya'da kısa bir müddet (8 Nisan 1933-31 Temmuz 1933)
Türkçe öğretmenliği yapan Atsız, Edirne Lisesi edebiyat
öğretmenliğine tayin edilmiştir. Atsız'ın Edirne'deki edebiyat öğretmenliği de
3-4 ay kadar kısa bir müddet devam etmiştir. (11 Eylül 1933-28 Aralık 1933).
Atsız, Edirne'de iken Atsız
Mecmuanın devamı mahiyetindeki Aylık Türkçü Dergisi olan Orhun (5 Kasım 1933-16 Temmuz 1934, sayı 1-9' u yayımlamıştır. Orhun dergisinde, Türk Tarih Kurumutarafından çıkarılan ve
liselerde ders kitabı olarak okutulan dört ciltlik tarih kitaplarında
bulunduğunu iddia ettiği yanlışları ağır bir şekilde eleştirdiği için 28 Aralık
1933'te bakanlık emrine alınmıştır veOrhun dergisi de 9. sayısında Bakanlar Kurulu kararı
ile kapatılmıştır.
Dokuz ay bakanlık emrinde kalan Atsız, 9 Eylül 1934 tarihinde Kasımpaşa'daki Deniz Gedikli Hazırlama Okulu'na Türkçe
öğretmeni olarak tayin olunmuştur.
Şubat 1936 tarihinde ikinci eşi olan Bedriye Hanım ile evlenen
Atsız'ın bu evlilikten 4 Kasım 1939 tarihinde Yağmur Atsız ve
14 Temmuz 1946 tarihinde de Buğra Atsız adlı
iki oğlu olmuştur. Atsız, ikinci eşi Bedriye Atsız'dan
da Mart 1975 tarihinde ayrılmıştır.
Atsız, Kasımpaşa'daki Deniz Gedikli Hazırlama Okulu'nda Türkçe
öğretmeni olarak 4 yıl kadar çalışmış ve 1 Temmuz 1938 tarihinde bu görevinden
ihraç edilmiştir.
Bunun üzerine Özel Yüce-Ülkü
Lisesi'ne geçen Atsız, burada 1937 yılından 1939 yılının Haziranının
sonuna kadar edebiyat öğretmenliği yapmıştır. Atsız, 19 Mayıs 1939 ile 7 Nisan
1944 tarihleri arasında yine özel bir lise olan Boğaziçi Lisesi'nde
edebiyat öğretmenliğinde bulunmuştur.
Atsız, Boğaziçi Lisesi'nin Türkçe öğretmeni iken Basın ve Yayın
Genel Müdürü Selim Sarper'in de teşvikiyle Orhun dergisini (1 Ekim 1943-1 Nisan 1944,
sayı:10 ile 16 arası, 7 sayı) yeniden yayınlamaya başlamıştır.
1944
Irkçılık-Turancılık Davası
Daha çok bilgi için: Irkçılık-Turancılık
Davası
II. Dünya Savaşı sürerken Türkiye'de komünist
faaliyetlerin arttığını düşünen Atsız, Orhunun
Mart 1944'te yayınlanan 15. sayısında, daha önce 5 Ağustos 1942 tarihli meclis
konuşmasında "Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar ve lâakal
o kadar bir vicdan ve kültür meselesidir" diyen devrin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu'na hitaben bir açık mektup
yayınlamıştır.
Atsız, Nisan 1944'te yayımlanan 16. sayıda, Şükrü Saraçoğlu'na
hitaben ikinci açık mektubunu yayınlayarak Giritli Ahmed Cevat Emre, Pertev Nâilî Boratav, Sabahattin Ali ve Sadrettin Celâl Antel'in Marksist faaliyetlerde bulunduklarını ve Milli
Eğitim Bakanı'nın "komünistleri kolladığını" ileri sürerek devrin
Millî Eğitim Bakanı olan Hasan Ali Yücel'i istifaya çağırmıştır. Bu ikinci açık mektup,
Türkçü çevreler içinde büyük bir galeyana sebep olmuş, başta İstanbul ve Ankara
olmak üzere birçok şehirde, komünizm aleyhinde gösteriler yapılmaya
başlanmıştır.
Bunun üzerine Hasan Ali Yücel, 7 Nisan 1944 tarihinde Atsız'ın
Boğaziçi Lisesi'ndeki edebiyat öğretmenliğine son vermiş, ama aynı zamanda
Sadrettin Celal Antel de İstanbul Üniversitesi'denki görevinden bakanlık
hizmetine alınmıştır.
Orhun dergisi de Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden kapatılmış, bu
arada Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel, Ankara Musiki
Muallim Mektebi öğretmeni
Sabahattin Ali'yi Atsız aleyhine hakaret davası açmaya teşvik etti. Sabahattin
Ali'nin arkadaşı ve Atsız'ın da yakın arkadaşı olan Ankara Musiki
Muallim Mektebi Müdürü Orhan Şaik Gökyay'ın arabuluculuğuna
rağmen dava açmak zorunda kaldı. Aleyhine dava açılan Atsız, trenle Ankara'ya
gitmiş ve Türkçü gençler tarafından istasyonda karşılanarak bir otelde misafir
edilmiştir.
Hakaret davasının 26 Nisan 1944 günü yapılan ilk oturumu olaylı
geçmiştir. Bunun üzerine 3 Mayıs 1944 tarihinde yapılan ikinci oturuma
üniversite öğrencileri alınmamış, bu yüzden de öğrenci gösterileri olmuş ve
yüzlerce kişi tutuklanmıştır.
Davanın 9 Mayıs 1944 günü yapılan karar oturumunda, Sabahattin
Ali'ye "vatan haini" dediği için 6 aya mahkûm edilen Atsız'ın cezası
hâkim tarafından "milli tahrik" gerekçesi ile 4 aya indirilmiş ve 4
aylık bu ceza da ertelenmiştir.
Atsız, cezasının ertelenmesine rağmen 9 Mayıs 1944 tarihinde
mahkemenin kapısından çıkarken tevkif edilmiştir.
19 Mayıs 1944 törenlerinde Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Atsız ve arkadaşlarını ağır
şekilde eleştiren nutkunu söylemiş ve bu nutuk üzerine de Atsız ve 34 arkadaşı
İstanbul 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde yargılanmaya başlanmışlardır.
Aralarında Alparslan Türkeş gibi subay, üniversite profesörü,
öğretmen, doktor ve üniversite öğrencilerinin de bulunduğu sanıklar, sorguya
çekilmişler; Atsız dahil sanıklar, daha sonra tabutluk diye adlandırılan hücrelerde işkence
gördüklerini belirtmişlerdir. 7 Eylül 1944 günü yargılama başlamış,
'Irkçılık-Turancılık davası' adı verilen ve haftada 3 gün olmak üzere 65 oturum
devam eden mahkeme, 29 Mart 1945 tarihinde sonuçlanmış ve Atsız 6,5 yıl hapse
mahkûm olmuştur.
Atsız, bu kararı temyiz etmiş ve Askerî Yargıtay, 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nin kararı
esastan bozmuştur. Böylece Atsız, bir buçuk yıl kadar tutuklu kaldıktan sonra,
23 Ekim 1945 tarihinde tahliye edilmiştir.
5 Ağustos 1946 tarihinde 2 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde
tutuksuz olarak başlayan Atsız ve arkadaşlarının davası (bu dava Kenan Öner-Hasan
Ali Yücel davası adı ile tanınmıştır)[kaynak
belirtilmeli], 31 Mart 1947 tarihinde sonuçlanmış ve 29
oturum devam eden mahkemede bütün sanıkların beraatına karar verilmiştir.
Mahkeme Sonrası Fikirlerini Yayması
Nisan 1947'den Temmuz 1949'a kadar kendisine iş verilmeyen Atsız,
Ekim 1945-Temmuz 1949 tarihleri arasında geçinmek için kitaplarından bazılarını
satmak zorunda kalmıştır. Bir müddetTürkiye Yayınevi'nde
çalışan Atsız, Türk-Rus savaşlarının özeti olan "Türkiye Asla Boyun
Eğmeyecektir" adlı kitabını da Sururi Ermete adlı
şahsın adı ile yayınlamak zorunda kalmıştır.
Atsız'ın sınıf arkadaşlarından Prof. Dr. Tahsin Banguoğlu Millî Eğitim Bakanı olunca, Atsız'ı 25
Temmuz 1949'da Süleymaniye
Kütüphânesi'ne "uzman" olarak tayin etmiştir.
Bir müddet bu vazifede çalışan Atsız, Demokrat Parti'nin iktidara gelmesinden sonra 21 Eylül 1950'de Haydarpaşa Lisesi Edebiyat Öğretmenliği'ne tayin
olmuştur.
4 Mayıs 1952 tarihinde Ankara Atatürk Lisesi' nde vermiş olduğu
"Türkiye'nin Kurtuluşu" konulu bir konferans üzerine Cumhuriyet Gazetesi, Atsız'ın aleyhine
haberler yayımlamıştır. Hakkında bakanlık tarafından soruşturma açılan Atsız'ın
konuşmasının bilimsel olduğu tespit edilmiştir. Fakat Atsız 13 Mayıs 1952
tarihinde Haydarpaşa Lisesi'ndeki edebiyat öğretmenliği görevinden
"muvakkat" kaydı ile alınarak yine Süleymaniye
Kütüphânesi' ndeki görevine tayin edilmiştir.
31 Mayıs 1952 tarihinden itibaren emekliliğini istediği 1 Nisan
1969 tarihine kadar Süleymaniye
Kütüphânesi'nde çalışan Atsız'ın en uzun süreli memuriyeti bu
kütüphânedeki memuriyet olmuştur.
Atsız, 1950-1952 yıllarında yayımlanan haftalık Orkun dergisinin
başyazarlığını yaptı. 1962'de kurulan Türkçüler Derneği’
nin genel başkanlığını üstlendi. 1964'ten vefatına kadar Ötüken dergisini
yayımladı.
Devrin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Gaziantep'
e giderken bir işçinin kendisine "idareciler Araplara toprak veriyorlar,
biz Türklere vermiyorlar" sözlerine karşılık, "Türk topraklarında
yaşayan herkes Türk’tür." demiş; Atsız bunun üzerine, Ötüken in
Nisan 1967'de yayınlanan 40, sayısından itibaren "Konuşmalar, 1"
(Sayı 40), "Konuşmalar, II" (Sayı 41), "Konuşmalar, III"
(Sayı 43), "Bağımsız Kürt Devleti Propagandası" (Sayı 43), "Doğu
mitinglerinde perde arkası" (Sayı 47) ve "Satılmışlar-Moskof
uşakları" (Sayı 48) adlarıyla yayınladığı seri makalelerinde,
Marksistlerin Doğu bölgelerinde gizli çalışmalarda bulunduklarını iddia
etmişti. Bu makaleler hakkında savcılıkça soruşturma açılmış fakat Atsız'a hiç
bir suçlamada bulunulmamıştır.
Ancak bu yazılar üzerine, Ankara sokaklarında Atsız aleyhine
hazırlanmış, ayrılıkçılığı ilan eden bildiriler dağıtılmış ve aynı günlerde Adalet Partisi Diyarbakır
senatörlerinden biri, Senato kürsüsünden Atsız aleyhine ağır bir konuşma
yapmıştır.
Hasan Dinçer'in Adalet Bakanı olduğu
dönemde, bakanlık tahkikat açmış ve Atsız mahkemeye verilmiştir. Davanın devam
ettiği 6 yıl içerisinde 12 Mart (1971) muhtırası verilmiş ve arkasından
sıkıyönetim ilân edilmiştir.
Uzun duruşmalardan sonra mahkeme, Ötükenin sahibi Atsız'ı ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mustafa Kayabek'i
15'er ay hapse mahkûm etmiştir. Mahkeme başkanının karara katılmadığı ve
2-1'lik ekseriyetle verilen bu karar, temyiz edilince Yargıtay tarafından
bozulmuştur. Fakat aynı mahkeme 2-1'lik kararda ısrar edince, Yargıtay kararı
onaylamıştır. Atsız ve Mustafa Kayabek "Tashih-i karar" isteğinde
bulunmuşlar ancak bu istekleri mahkemece kabul edilmemiştir. Böylece mahkûmiyet
kararı kesinleşmiştir.
Kronik enfarktüs, yüksek tansiyon ve ağır romatizmadan rahatsız
olduğu için Haydarpaşa Numune
Hastanesi'ne yatan Atsız'a, Haydarpaşa Numune Hastanesi tarafından
"Cezaevine konulamayacağı" kaydı bulunan rapor verilmiştir. Ancak 4
aylık bir rapor Adlî Tıp tarafından kabul edilmemiş ve
"reviri olan cezaevinde kalabilir" şeklinde değiştirilmiştir.
Bunun üzerine infaz savcılığı 14 Kasım 1973 Çarşamba günü sabahı
Atsız'ı evinden aldırarak Toptaşı Cezaevi'ne
sevk etmiştir. 40 kişilik adi suçlular koğuşuna konulan Atsız, bir müddet sonra
reviri olan Sağmalcılar
Cezaevi'ne nakledilmiştir.
Atsız, kesinleşen 1,5 yıllık cezasını çekmek için hapse girince,
üniversite hocaları ve öğrencilerinden oluşan bir grup Cumhurbaşkanı'na
başvurup Atsız'ın affını istemiştir.
Atsız, suç işlemediğini belirterek bizzat af talep etmediği halde,
Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, kendi yetkisini kullanarak Atsız'ın cezasını
affetmiştir.
22 Ocak 1974'te Bayrampaşa Cezaevi'nden tahliye edilen
Atsız, 1,5 yıllık cezasının 2,5 ay kadarını cezaevinde geçirmiştir.
İbnülemin Mahmut
Kemal İnal'ın tarifi ile "Atlıyı atından indirecek derecede
şiddetli yazılar yazan"Atsız, ateşli ve keskin bir üslûba sahip idi.
Ölümü
Atsız, 1975 yılının kasım ayının ortalarında hasta olduğundan
şüphelenmiş, ancak yapılan muayene ve testler sonucunda bir hastalık
bulunamamıştır. 10 Aralık 1975 Çarşamba gününün akşamı kalp krizi geçirmiş,
gelen doktor enfarktüs olduğunu anlayamamıştır. Ertesi akşam Atsız yeni bir
kriz geçirmiş, 11 Aralık 1975 Perşembe günü vefat etmiştir.
13 Aralık 1975 tarihinde Kurban Bayramı'nın ilk günü Kadıköy Osmanağa Câmii'nde
Kılınan ikindi namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir.
Eserleri
Türkçülüğün öncülerinden olan Nihâl Atsız, Turancı çevreler
tarafından aynı zamanda güçlü bir Türkolog olarak
kabul edilir. Bu çevrelere göre Türk dilini, tarihini ve edebiyatını gayet iyi
bilen Atsız, özellikle Türk tarihinin Göktürk kısmında uzmanlaşmıştı. Çok
sevdiği bu devreyi Bozkurtların Ölümü ve Bozkurtlar Diriliyor adlı iki eser ile romanlaştırmıştır. Deli Kurt adlı
romanı Osmanlı tarihinin ilk devrelerinin romanlaştırılmış şeklidir. Ruh Adam 'daki Selim Pusat'ın
şahsiyetinde Atsız'ı görürüz. Ruh
Adam 'ın devamı olarak Yalnız Adam 'ı
yazacağını söylüyordu. Yine yazacağını bildirdiği bir eseri de Bozkurtlar
serisi'nin 3. cildi idi. Yayınlanmamış eserlerinin içerisinde II. Mahmut'tan
Günümüze Kadar Osmanlı Hanedanı Tarihi adlı bir eseri de vardır. Nihâl Atsız'ın
şiirleri Yolların Sonu adı
ile kitap halinde basılmıştır.
Romanları
Öyküleri
§
'Dönüş', Atsız
Mecmua, sayı.2 (1931), Orhun,
Sayı.10 (1943)
§
'Şehidlerin Duası', Atsız
Mecmua, Sayı.3 (1931), Orhun,
Sayı.12 (1943)
§
'Erkek Kız', Atsız
Mecmua, Sayı.4 (1931)
§
'İki Onbaşı, Galiçiya...1917...', Atsız Mecmua, Sayı.6 (1931), Çınaraltı, Sayı.67 (1942), Ötüken, Sayı.30 (1966)
§
'Her Çağın Masalı: Boz Oğlanla Sarı Yılan', Ötüken, Sayı.28 (1966)
Şiirleri
§
Aşkınla
§
'Asker Kardeşlerime', Atsız Mecmua, Sayı.2 (1931), 'Boz kurt'
imzasıyla Ergenekon,
Sayı.3 (1938)
§
'Ayrılık', Atsız
Mecmua, Sayı.17 (1932)
§
'Bahtiyarlık', Kopuz,
Sayı.10 (1944)
§
'Bugünün Gençlerine', Atsız
Mecmua, Sayı.1 (1931), 'Boz kurt' imzasıyla Ergenekon, Sayı.1 (1938)
§
'Bugünün Gençlerine' (başlıksız), Atsız Mecmua, Sayı.16 (1932)
§
Davetiye
§
'Dünden Sesler: Yarın türküsü', Orkun,
Sayı.53 (1951)
§
'Dünden Sesler: Koşma', Orkun,
Sayı.58 (1951)
§
'Dün Gece', Orhun,
Sayı.1 (1933)
§
Geri Gelen Mektup, Orkun, Sayı.44 (1951)
§
'Hatıralar', Çınaraltı,
Sayı.2 (1941)
§
Kader
§
Karanlık
§
Korku
§
'Koşma', Atsız
Mecmua, Sayı.2 (1931)
§
'Koşma' (başlıksız), Atsız
Mecmua, Sayı.12 (1932)
§
'Kömen', Ötüken,
Sayı.2 (1964), Ötüken,
Sayı.28 (1966), Ötüken,
Sayı.95 (1971)
§
'Macar İhtilâlcileri', Ötüken,
Sayı.79 (1970)
§
'Macar İhtilâlcileri', Ötüken,
Sayı.82 (1970)
§
'Muallim Arkadaşlarıma', Atsız
Mecmua, Sayı.5 (1931)
§
'Nejdet Sançar'a Ağıt', Ötüken,
Sayı.138 (1973)
§
'O Gece', Orhun,
Sayı.2 (1933)
§
Özleyiş
§
Selam
§
'Şehit Tayyareci Erkânıharp Yüzbaşı Kâmi'nin Büyük Hatırasına', Atsız Mecmua, Sayı.6 (1931)
§
'Şiir' (başlıksız), Atsız
Mecmua, Sayı.8 (1931)
§
'Şiir' (başlıksız), Orhun,
Sayı.3 (1934)
§
Topal Asker,
Atsız Mecmua, Sayı.4 (1931), Kopuz,
Sayı.4 (1943)
§
'Toprak-Mazi', Atsız Mecmua, sayı.14 (1932), Kopuz, Sayı.3 (1943)
§
Türk Kızı, Tanrıdağ, Sayı.4 (1942)
§
'Türkçülük Bayrağı', Ötüken,
Sayı.119-120 (1973)
§
'Türklerin Türküsü', Atsız
Mecmua, Sayı.3 (1931), 'Boz kurt' imzasıyla Ergenekon, Sayı.2 (1938)
§
Unutma
§
'Varsağı' (başlıksız), Atsız
Mecmua, Sayı.9 (1932), Atsız
Mecmua, Sayı.10 (1932), Atsız
Mecmua, Sayı.17 (1932)
§
'Yarının Türküsü', Çınaraltı,
Sayı.10 (1941)
§
Yolların sonu, Atsız Mecmua, Sayı.17 (1932)
Diğerleri [değiştir]
§
Divan-ı Türk-i Basit, Gramer ve Lugati, Mezuniyet Tezi,
Türkiyat Enstitüsü, no. 82, 111 s. (İstanbul, 1930)
§
"Sart Başı"na Cevap, İstanbul, 1933.
§
Çanakkale'ye Yürüyüş, İstanbul, 1933.
§
XVIıncı asır şairlerinden Edirneli Nazmî'nin eseri ve bu
eserin Türk dili ve kültürü bakımından ehemmiyeti, İstanbul, 1934.
§
Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar, I. Bölüm, İstanbul, 1935.
§
XVinci asır tarihçisi Şükrullah, Dokuz Boy Türkler ve
Osmanlı Sultanları Tarihi, İstanbul, 1939.
§
Müneccimbaşı, Şeyh Ahmed Dede Efendi, Hayatı ve
Eserleri", İstanbul, 1940.
§
900. Yıl Dönümü (1040-1940), İstanbul, 1940.
§
İçimizdeki Şeytanlar (Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan eserini eliştirmek için yazılmıştı),
İstanbul, 1940.
§
En Sinsi Tehlike (Faris Erman'in
'En Büyük Tehlike'ye karşılık vermek için yazılmıştı), İstanbul, 1943.
§
Türkiye Asla Boyun Eğmeyecektir (İ.Süruri Ermete: Üçüncü dereceden harb malûlü piyade subayı
imzasıyla yayımlanmılştı), İstanbul, 1943.
§
'Ahmedî, Dâstân ve tevârîh-i mülûk-i Âl-i Osman', Osmanlı Tarihleri I, İstanbul,
1949.
§
'Şükrüllah, Behcetü't tevârîh', Osmanlı
Tarihleri I, İstanbul, 1949.
§
'Âşıkpaşaoğlu Ahmed
Âşıkî, Tevârîh-i Âl-i Osman', Osmanlı
Tarihleri I, İstanbul, 1949.
§
Türk Ülküsü, İstanbul 1956.
§
Osman (Bayburtlu), Tevârîh-i Cedîd-i Mir'ât-i Cihân, İstanbul, 1961.
§
Osmanlı Tarihine Ait Takvimler I, İstanbul, 1961.
§
Türk Tarihinde Meseleler, Ankara, 1966.
§
Birgili Mehmed Efendi Bibliyografyası, İstanbul, 1966.
§
İstanbul Kütüphanelerine Göre Ebüssuud Bibliyografyası, İstanbul 1967.
§
Âlî Bibliyografyası, İstanbul, 1968.
§
Âşıkpaşaoğlu Tarihi, İstanbul, 1970.
§
Evliya Çelebi Seyahatnâmesi'nden Seçmeler I, İstanbul 1971.
§
Evliya Çelebi Seyahatnâmesi'nden Seçmeler II, İstanbul 1972.
§
Oruç Beğ Tarihi, İstanbul, 1973.
Makaleleri [değiştir]
§
(Ahmed Naci ile birlikte) 'Anadolu'da Türklere ait yer isimleri', Türkiyat Mecmuası, Sayı.2
(1928)
§
'Türkler Hangi Irktandır?', Atsız
Mecumua, Sayı.1 (1931)
§
'"İzmirden Sesler" hakkında', Atsız Mecmua, Sayı.4 (1931)
§
'"İzmirden Sesler" hakkında', Atsız Mecmua, Sayı.5 (1931)
§
'Hindenburgun Sözleri', Atsız Mecmua, Sayı.8 (1931)
§
'Bugünün Meseleleri: Aynı Tarihî Yanlışlığa Düşüyor Muyuz?', Atsız Mecmua, Sayı.11 (1932)
§
'Bugünün Meseleleri: Aynı Tarihî Yanlışlığa Düşüyor Muyuz?', Atsız Mecmua, Sayı.12 (1932)
§
'Bugünün Meseleleri: Millî Seciye Buhranı', Atsız Mecmua, Sayı.14 (1932)
§
'Türk Vatanını PeşkEş Çekenlere', Atsız Mecmua, Sayı.15 (1932)
§
'Sadri Etem Bey'e Cevap', Atsız Mecmua, Sayı.16 (1932)
§
'Bugünün meseleleri: Askerlik aleyhtarlığı', Astız Mecmua, Sayı.17 (1932)
§
'Darülfünunun Kara -daha doğru bir tabirle- Yüz Kızartacak
Listesi, Atsız Mecmua,
Sayı.17 (1932)
§
'Vâlâ Nurettin Beyden Bir Sual', Atsız Mecmua, Sayı.17 (1932)
§
('Çiftçi-Oğlu H. Nihâl' imzasıyla) 'Dede Korkut Kitabı
hakkında', Azerbaycan Yurt
Bilgisi, c.1 (1932)
§
'Kuş Bakışı: Orhun', Orhun,
Sayı.1 (1933)
§
'Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar I. Türkeli, II. İlk Türkler', Orhun,
Sayı.1 (1933)
§
'En Eski Türk müverrihi: Bilge Tonyukuk', Orhun,
Sayı.1 (1933)
§
'Kuş bakışı: Türk Dili', Orhun,
Sayı.2 (1933)
§
'Türk Tarihi Üzerine Toplamalar III. Yabancıların Türkeline
Saldırışı, IV.Milâttan Önceki 5-4üncü Asırlarda Türkeline Doğudan Çinlilerin,
Batıdan Yunanlıların Saldırışı', Orhun,
Sayı.2 (1933)
§
'X meselesi', Orhun,
Sayı.3 (1934)
§
'Haddini Bil!', Orhun,
Sayı.3 (1934)
§
'Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar: V. Milâttan Önce 3-2nci
Asırlarda Türkler Arasında Dahilî Savaşlar', Orhun,
Sayı.4 (1934)
§
'Edirne Mebusu Şeref Bey'e
Cevap', Orhun, Sayı.4
(1934)
§
'Ahmet Muhip Bey'e Cevap', Orhun,
Sayı.4 (1934)
§
'Şarkî Türkistan', Orhun, Sayı.4 (1934)
§
'Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar: VI. Kun Devletinin
Dahilî Teşkilâtı, VII. Kun (Oğuz) Sülâlesi Devrinde Türk Birliği', Orhun, Sayı.4 (1934)
§
'İkinci Türk Müverrihi: Yulıg Tigin', Orhun, Sayı.5 (1934)
§
'Alaylı Âlimler', Orhun,
Sayı.5 (1934)
§
'Edirne Mebusu Şeref ve Hakimiyeti Milliye Muharriri
A. Muhip Beylere Açık Mektup', Orhun,
Sayı.5 (1934)
§
'Alaylı Âlimlerden Sadri Maksudi Bey'e Bir Ders', Orhun Sayı.6 (1934)
§
'Cihan Tarihinin En Büyük Kahramanı: Kür Şad', Orhun,
Sayı.6 (1934)
§
'Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar' Orhun, Sayı.6 (1934)
§
'Edirne Mebusu Şeref Bey'e İkinci Mektup', Orhun, Sayı.6 (1934)
§
'Gaza Topraklarının
Gazi ve Şehit Çocukları', Orhun,
Sayı.7 (1934)
§
'Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar', Orhun, Sayı.7 (1934)
§
'Edebiyat Fakültesi Talebe Cemiyetinin Değerli Bir İşi', Sayı.7
(1934)
§
'Baş Makarnacının Sırtı Kaşınıyor' (Benito Mussolini'ye hitaben yazılmıştı), Orhun, Sayı.7 (1934)
§
'İnkilâp Enstitüsü Dersleri', Orhun,
Sayı.7 (1934)
§
'Musa'nın Necip (!) Evlâtları Bilsinler Ki:' (Yahudilere kasten
yazılmıştı), Orhun, Sayı.7
(1934)
§
'Tavzih', Orhun,
Sayı.7 (1934)
§
Yirminci Asırda Türk Meselesi I. Türk Birliği', Orhun, Sayı.8 (1934)
§
'Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar', Orhun, Sayı.8 (1934)
§
'Kanun Ahmet Muhip Efendiyi Çarptı', Orhun, Sayı.8 (1934)
§
'Moyunçur Kağan Âbidesi, Orhun,
Sayı.8 (1934)
§
'İstanbulun Fethi Yılına Ait Bir Mezar Taşı', Orhun, Sayı.8 (1934)
§
'Yirminci Asırda Türk Meselesi II. Türk Irkı = Türk Milleti', Orhun, Sayı.9 (1934)
§
'Türk Tarihi Üzerine Toplamalar', Orhun, Sayı.9 (1934)
§
'16ncı Asır Şâirlarinden Edirneli Nazmî ve Bu Eserin Türk Dili ve
Kültürü Bakımından Ehemmiyeti', Orhun,
Sayı.9 (1934)
§
(Nâmık Kemâl Hakkındaki Fikirleri), 'Namik Kemal',
Millî Türk Talebe Birliği, Sayı.3 (1936)
§
On Beşinci AsIra Ait Bir Türkü, Halk
Bilgisi Haberleri, Yıl.7, Sayı.84 (1938)
§
'Dede Korkut', Yücel,
C.VIII, Sayı.84 (1939)
§
'Cihan Tarihinin En Büyük Kahramanı: Kürşad', Kopuz, Sayı.3 (1939)
§
('Çiftçi-oğlu' imzasıyla) 'Atalarımızdan Kalan Eserleri Yıkmak
Vatana İhanettir', Kopuz,
Sayı.5 (1939)
§
'Türk Tarihine Bakışımız Nasıl Olmalıdır?', Çınaraltı, Sayı.1 (1941)
§
'Koca Ragıp Paşa, Haşmet ve Fıtnat Hanım
Arasında Şakalar', Çınaraltı,
Sayı.3 (1941)
§
'Dilimizi Türkçeleştirmek İçin Amelî Yollar', Çınaraltı, Sayı.5 (1941)
§
'Türk Ahlâkı', Çınaraltı,
Sayı.7 (1941)
§
'10 İlkteşrin 1444 Varna meydan savaşı', Çınaraltı,
Sayı.15 (1941)
§
'Büyük Günler', Çınaraltı,
Sayı.16 (1941)
§
'İki Mühim Eser', Çınaraltı,
Sayı.17 (1941)
§
'En Eski Zamana Ait Türk Destanı. Alp Er Tunga Destanı', Çınaraltı, Sayı.19 (1941)
§
'Namık Kemal', Çınaraltı,
Sayı.22 (1942)
§
'Mühim Bir Dergi', Çınaraltı,
Sayı.27 (1942)
§
'Millî Şuur Uyanıklığı', Çınaraltı,
Sayı.33 (1942)
§
'Türk Gençliği Nasıl Yetişmeli?', Çınaraltı, Sayı.35 (1942)
§
'İran Türkleri', Çınaraltı,
Sayı.36 (1942)
§
'Dil Meselesi', Çınaraltı,
Sayı.38 (1942)
§
'Rıza Nur', Çınaraltı,
Sayı.42 (1942)
§
'Yeni Bir Selçukname', Çınaraltı,
Sayı.52 (1942)
§
'Günümüzün Baş Müverrihi ve Büyük Bir Eseri', Çınaraltı, Sayı.58 (1942)
§
'Osmanlı Padişahları', Tanrıdağ,
C.1, Sayı.10 (1942)
§
'Osmanlı Padişahları II', Tanrıdağ,
C.1, Sayı.11 (1942)
§
'Yeni Eserler: "Adana Fethinin Destanı"', Çınaraltı, Sayı.82 (1942)
§
'Türk Milletinin Şeref Şehrahı', Kopuz,
Sayı.1 (1942)
§
'Fatih Sultan Mehmet', Çınaraltı, Sayı.88 (1942)
§
'Azizim Tevetoğlu', Kopuz,
Sayı.7 (1942)
§
'Türk Sazı', Türk
Sazı, Sayı.1 (1942)
§
'Türkiyenin Millî Futbol Maçları', Türk Sazı, Sayı.1 (1942)
§
'Türkçülük', Orhun,
Sayı.10 (1942)
§
'Türkçülere Birinci Teklif', Orhun,
Sayı.10 (1942)
§
'İki Büyük Yıl Dönümü', Orhun,
Sayı.10 (1942)
§
(İmzasız) 'Türk Gençlerine Düşündürücü Levhalar: 1' , Orhun, Sayı.10 (1942)
§
('T. Bayındırlı' imzasıyla) 'Türkiye'nin Millî Futbol Maçları', Orhun, Sayı.10 (1942)
§
'Büyük Bir Yıl Dönümü', Orhun,
Sayı.10 (1942)
§
'Türkçülere İkinci Teklif', Orhun,
Sayı.11 (1942)
§
(İmzasız) 'Türk Gençlerine Düşündürücü Levhalar: 2. 1915 Çanakkale savaşların'ın Bilançosu', Orhun, Sayı.11 (1942)
§
'Türkiyenin Millî Atletizm Maçları', Orhun, Sayı.11 (1942)
§
'Savaş Aleyhtarlığı', Orhun,
Sayı.12 (1942)
§
'İki Şanlı Yıl Dönümü', Orhun,
Sayı.12 (1942)
§
'Türkçülere Üçüncü Teklif', Orhun
§
(İmzasız) 'Türk Gençlerine Düşündürücü Levhalar: 3' , Orhun, Sayı.12 (1942)
§
('T. Bayındırlı' imzasıyla), 'Türkiyenin Millî Kılıç Maçları', Orhun, Sayı.12 (1942)
§
'Şanlı Bir Yıl Dönümü', Orhun,
Sayı.13 (1944)
§
('T. Bayındırlı' imzasıyla) 'Türkiyenin Balkanlararası Millî Güreş
Maçları', Orhun, Sayı.13
(1944)
§
'Türk Kızları Nasıl Yetiştirilmeli', Orhun, Sayı.13 (1944)
§
'Türk Gençlerine Düşündürücü Levhalar: 4' , Orhun, Sayı.13 (1944)
§
'Türkçülere Dördüncü Teklif', Orhun,
Sayı.13 (1944)
§
'Türkçülere Beçinci Teklif', Orhun,
Sayı.14 (1944)
§
'Yabancı Bayraklar Altında Ölenlere Ağıt' (Stalingrad Muharebesinde
şehit düşen Türk asıllı Kızıl Ordu askerleri
için yazılmıştı), Orhun,
Sayı.14 (1944)
§
'Ülküler Taarruzîdir', Orhun,
Sayı.14 (1944)
§
'Varsağı', Orhun,
Sayı.14 (1944)
§
'Başvekil Saracoğlu Şükrü'ye Açık Mektup (20 Şubat
1944 Pazar)', Orhun,
Sayı.15 (1944)
§
'Başvekil Saracoğlu Şükrü'ye İkinci Açık Mektup (21 Mart 1944, Maltepe)', Orhun, Sayı.16 (1944)
§
Saracoğlu, 5 Ağustos 1942'de Başvekil seçildiğinde Bizim için Türkçülük bir kan
meselesi olduğu kadar ve lâakal o kadar bir vicdan ve kültür meselesidir diye konuştuğu için 'Türkçü Başvekil'
olarak tanınıyordu.
Kaynakça [değiştir]
Kitaplar [değiştir]
§
Türk İnkılâp Enstitüsü, Irkçılık
- Turancılık, Türk İnkılâp Enstitüsü, 1944.
§
(Haz. Erol Güngör vs.), Atsız Armağanı, Ötüken
Yayınevi, 1976.
§
Jacob M. Landau, Pan-Turkism
in Turkey : A Study of Irredentism, C. Hurst, London, 1981. (Eserin
hataları hakkında bknz. [1], [2])
§
Altan Deliorman, Tanıdığım Atsız, Orkun
Yayınları, 2000.
§
Günay Göksu Özdoğan, "Turan"dan
"Bozkurt"a : Tek Parti Döneminde Türkçülük (1931-1946),
İletişim Yayınları, 2001.
§
Yücel Hacaloğlu, Atsız'ın mektupları, Orkun
Yayınları, 2001.
§
(Haz. Murat Belge vs.) Modern Türkiye'de Siyasî Düşünce
Cilt 4: Milliyetçilik, İletişim Yayınları, 2002.
§
Süleyman Tüzün, İkinci
dünya Savaşı'nda Türkiye'de Dış Türkler tartışmaları (1939-1945), Fakülte
Kitabevi, 2005.
§
Mithat Atabay, 2.
Dünya Savaşı Sırasında Türkiye'de Milliyetçilik Akımları, Kaynak Yayınları,
2005.
§
Yağmur Atsız, Ömrümün İlk 65 Yılı, Türk
Edebiyatı Vakfı Yayınları, 2005.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder