BİRİNCİ İNÖNÜ MUHAREBESİ (6-11 Ocak 1921)
Çerkez Ethem'in isyan etmesi üzerine İNÖNÜ mevziinden 11 nci ve 61 nci Tümenler isyanın bastırılması için Kütahya bölgesine alınmıştı. (Ayaklanmalar bölümüne bakınız.) Bursa bölgesinde bulunan Yunan 3 ncü Kolordusu, Çerkez Etem'in isyanından faydalanarak stratejik önemi büyük olan ESKİŞEHİR bölgesini ele geçirmek için iki tümeni ile dört koldan Bursa'dan Eskişehir istikametine taarruza başladı.
6 Ocak sabahı düşman taarruzları karşısında sadece 24 ncü Tümenle 11 nci Tümenin 126 nci Alayı bulunuyordu. Bu kuvvetler 9 Ocak akşamına kadar, ilerleyen düşmanla oyalama muharebeleri yaparak Bursa doğusundan Söğüt-Bozöyük bölgesine çekildiler. 24 ncü Tümen Söğüt üzerinden geri çekilerek 9 Ocak akşamı geç vakit GÜNDÜZBEY bölgesine geldi.
126 nci Alay Bozüyük güneyinde düşmana karşı savunmaya geçtiyse de üstün Kuvvetler karşısında Akpınar kuzeyine çekildi.
Düşmanın kuvvetli bir kolunun ilerlediği Mezit-Karaağaç-Kovalca yolunda hiçbir kuvvetimiz yoktu. Bursa'dan ilerleyen düşman İnönü - Çukurhisar kısa yolundan Eskişehir'e ulaşacaktı.
Ankara'dan İnönü'ye gelen 58 nci Alay'ın bir taburu 9 Ocak akşamı Yunan'ın bu kuvvetli koluna karşı Karaağaç'ta savunmaya geçti. Fakat düşmanın üstün tazyiki karşısında Kovalca üzerine çekildi. 58 nci Alay ve Kütahya'dan bu akşam gelen 11 nci Tümen Kovalca güney sırtlarını, 4 ncü Tümenin diğer kuvvetleri de trenle Ankara'dan yetişerek Kovalca'nın kuzey sırtlarını tuttular. Bozüyük'ten çekilen 126 nci Alay ve hücum taburu da 4 ncü Tümen emrine girdiler. Böylece Akpınar kuzeyine kadar demiryolunu düşmana kapamak üzere bir savunma cephesi meydana geldi. Ve düşmanın çok kuvvetli kuşatma koluna karşı bir cephe teşkil edilmiş oldu.
10 Ocak 1921 Günü :
Bu sabah 24 ncü Tümen 142 ncü Alayı ile METRİS Tepe'yi, 32 nci Alayı ile Metris Tepe güneyinden Demiryolu dirseğine kadar olan cepheyi tutacaktı. 143 ncü Alay Gündüzbey'den hareketle Metris Tepe'ye yaklaşmıştı.
Bu sabah 24 ncü Tümen 142 ncü Alayı ile METRİS Tepe'yi, 32 nci Alayı ile Metris Tepe güneyinden Demiryolu dirseğine kadar olan cepheyi tutacaktı. 143 ncü Alay Gündüzbey'den hareketle Metris Tepe'ye yaklaşmıştı.
Fakat Karaköy-Bozüyük yolundan ilerleyen düşmanın bir kolu, daha erkenden ve havanın da çok sisli olmasından yararlanarak bu tepeye gelmişti. 143 ncü Alay, bu düşmanı kendi kıtalarımız zannederek tepeye doğru ilerlemesine devam etti ve çok yaklaştı. Birdenbire şiddetli ateşe uğradı ve erler dağıldı. Demiryoluna doğru ilerlemekte olan 32 nci Alay da bu durumu gördü ve o da dağıldı. 143 ncü Alay Rızapaşa'da, 32 nci Alay da Poyra'da toplanabildi. 2 nci Alay daha geride ihtiyatta kaldı. Düşman bu suretle METRİS Tepe ile Demiryolu dirseği arasındaki bölgeyi ele geçirdi. Düşmanın sağ kolu da sabahleyin yine sisten istifade ederek 4 ncü ve 11 nci Tümen cephelerine yanaştı ve sis kalkınca şiddetle taarruza başladı. Düşmanın demiryolu dirseği-Metris Tepe hattını ele geçiren kuvvetleri Akpınar kuzeyinden İnönü istasyonu istikametinde- 4 ncül Tümenin kuzey yanını kuşatmak üzere-taarruza başladılar ve ilerlediler.
İNÖNÜ mevziine taarruz eden 7 nci Yunan Tümeninin sağ kolu 4 ve 11 nci Tümenlere, sol kolu ise 24 ncü Tümen cephesine taarruz ediyordu. Yunan 10 ncu Tümeni ise Bilecik-Pamucak derbendi hattında durmuş ve -bu taarruza katılmamıştı. 4 ncü ve 11 nci Tümenler Akpınar-Kovalca hattında kahramanca savundular ve düşman taarruzlarını kırdılar. Ancak Akpınar kuzeyinden İnönü İstasyonu ve Poyra istikametine taarruz eden Yunan sol kolu POYRA'ya taarruza geçti ve 24 ncü Tümenin boş bıraktığı Poyra'yı aldı. İnönü İstasyonunu da düşman ele geçirmek üzereydi. Bu durumda 4 ncü ve 11 nci Tümenlerin doğudan kuşatılma tehlikesi ortaya çıktı. Bulunulan hatta savunma imkansızlaşmıştı. Düşman tarafından kuşatılıp imha edilmekten kurtulmak için geri çekilmek şart olmuştu. Bunun üzerine Cephe Komutanı saat 1500'de; 24 ncü Tümenin Beşkardeş Dağı ile demiryolu arasına, 11 nci Tümenin Oklubah mevziine çekilerek savunmalarını, 4 ncü Tümenin de Kaynarca'da ihtiyatta kalmasını emretti. Birlikler emredilen hatta başarı ile çekildiler. Aynı akşam Yunan komutanı da bu muharebede uğradığı kayıplar dolayısıyla ve Kütahya üzerinden gerisine doğru ilerliyen Türk kıtalarının taarruzundan ve imha edilmekten kurtulmak için çekilmeye karar verdi, 11 Ocak sabahı çekilmeye başladı.
Yunanlıların çekilmeye başladığını Batı Cephesi Komutanlığı ancak o gün saat 15:00'te öğrenebildi. Düşmanın takibi için kuvvet gönderildiyse de geç kalındığı için düşmana etkili olunamadı. Ancak zafer Türk Ordusunun idi. Düşman üstün kuvvetine rağmen zayıf kuvvetlerimizle tutulan ikinci mevziinize (Beşkardeş-Zemzemiye-Oklubalı mevzii) taarruz etmeye cesaret edememiş ve Bursa'ya İNÖNÜ Muharebeleri öncesinde bulunduğu yere kadar geri çekilmek zorunda kalmıştı.
Bu zaferin Önemini Ulu önder ATATÜRK şöyle ifade ediyor:
"....Yeni Türkiye Devletinin küçük, fakat Milli mefkureli (ülkülü) genç ordusu, en dar bir hesapla üç kat üstün düşmanı İnönü Meydan Muharebesinde mağlup etti.Strateji sanatının en nazik icabatını isabetle uyguladı. İç hatlann kullanılmasında harp tarihine parlak bir misal yazdı...."(*)'"....Birinci İnönü Zaferi; İkinci İnönü Zaferi'nin, Sakarya melhame-i kübrasının (kan deryası) en nihayet Türk vatanının; Türk istiklâlinin ilk zafer müjdecisi olmuştur. Bu sebeple Birinci İnönü Meydan Muharebesini kazanan Türk Ordusu'nun bütün mensupları, cihan tarihinde unutulmaz şanlı bir menkibe sahibi olarak ebediyyen yaşayacaklardır.
"....Yeni Türkiye Devletinin küçük, fakat Milli mefkureli (ülkülü) genç ordusu, en dar bir hesapla üç kat üstün düşmanı İnönü Meydan Muharebesinde mağlup etti.Strateji sanatının en nazik icabatını isabetle uyguladı. İç hatlann kullanılmasında harp tarihine parlak bir misal yazdı...."(*)'"....Birinci İnönü Zaferi; İkinci İnönü Zaferi'nin, Sakarya melhame-i kübrasının (kan deryası) en nihayet Türk vatanının; Türk istiklâlinin ilk zafer müjdecisi olmuştur. Bu sebeple Birinci İnönü Meydan Muharebesini kazanan Türk Ordusu'nun bütün mensupları, cihan tarihinde unutulmaz şanlı bir menkibe sahibi olarak ebediyyen yaşayacaklardır.
Bu münasebetle Türk Ordusu gazilerini hürmet ve minnetle yadederim. Ve şühedamızın aziz ruhlarına taksidatımı, takdim eylerim (**)
• * Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C. III, 2 nci Baskı, Ankara 1961, s. 73.
• ** Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C. II, 2 nci Baskı, 1959, s. 206
• ** Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C. II, 2 nci Baskı, 1959, s. 206
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder