Aritmetik kitabının
Bu hesaplama sistemine, daha sonraları algorism denecektir; bu terim, ünlü matematikçinin isminden, yani el-Hârizmî'den türetilmiştir. On rakamdan oluşan rakamlama sistemi ise, Hârizmî tarafından tanıtıldığı için Arap Rakamları veya kökeni Hindistan olduğu için Hint-Arap Rakamları adı ile tanınacaktır.
Hârizmî'nin cebir konusundaki yapıtı ise, el-Kitâbü'l-Muhtasar fî Hisâbi'l-Cebr ve'l-Mukâbele (Cebir ve Mukâbele Hesabının Özeti) adını taşır ve bu konuda yazılmış ilk müstakil kitaptır. Buradaki cebir sözcüğü, aslında, bir denklemdeki negatif terimin eşitliğin öbür tarafına alınarak pozitif yapılması işlemini, mukâbele sözcüğü ise denklemde bulunan aynı cins terimlerin sadeleştirilmesi işlemini ifade etmektedir.
Hârizmî bu yapıtında, birinci ve ikinci dereceden
Gerek
1) x2 + bx = c x = (b/2)2 + c - b/2
Birinci tip denklemin çözümü için, ilkin bir kenarı x olan bir kare çizilir. Bu karenin üst sağ köşesinden her iki yöne de b:2 kadar bir uzunluk eklenir ve bu uzunlukların ucundan şekil kareye tamamlanır; şimdi ortaya çıkan ikinci karede, bir kenarı x büyüklüğünde olan bir kare (x2), bir kenarı x ve diğer kenarı b:2 uzunluğunda olan iki dikdörtgen (x.b:2) ve bir de bir kenarı b:2 uzunluğunda olan bir kare (b:2)2 mevcuttur. Eşdeğişle, x + (b:2)2 = x2 + 2 (b:2 x) + (b:2)2 olur. x + (b:2)2 = x2 + bx + (b:2)2, x2 + bx =c x + (b:2)2 = c + (b:2)2 x + (b:2)2 = c + (b:2)2 x + b:2 = (b:2)2 + c x = (b:2)2 + c - b:2 2) x2 + c = bx x = b:2 + (b:2)2 - c
İkinci tip denklemin iki çözümü bulunmaktadır. Birinci çözümde ilkin bir kenarı x büyüklüğünde olanbir kare alınır (x2); sonra bu kareye bir c alanı ilave edilir ve bir kenarı x diğer kenarı b uzunluğunda olan bir dikdörtgen elde edilir. Şimdi b kenarının yarısından karşıya bir dikme uzatılır; bu durumda c alanı ile x2 alanı arasında (b:2 - x ) kadar bir mesafe ortaya çıkar; c alanının sağ alt köşesinden bu mesafe kadar dışa çıkıp bir (b:2 - x)2 oluşturulduğunda, (b:2 - x)2 = (b:2)2 - x (b:2 - x) + x . b:2 olur. (b:2 - x)2 = (b:2)2 - c (b:2 - x)2 = (b:2)2 - c b:2 - x = (b:2)2 - c x = b:2 - (b:2)2 - c sonucuna uluşılmış olur. İkinci çözüm ise şöyledir: (x - b:2)2 = (b:2)2 - c (x - b:2)2 = (b:2)2 - c x - b:2 = (b:2)2 - c x = b:2 + (b:2)2 - c
3) x 2 = bx + c x = (b:2)2 + c + b:2 Üçüncü tip denklemin çözümü için, ilkin bir kenarı x uzunluğunda olan bir kare çizilir ve bu karenin bir kenarından bir b uzunluğu alınır. Ulaşılan noktadan karşı kenara çizilecek doğrunun altında bir dikdörtgen oluşur (bx). Daha sonra b kenarının yarısı alınarak üstteki dikdötgene bitişik olmak koşuluyla bir kare çizilir (b:2)2. Şimdi bu küçük karenin ucundan (x-b) kadar uzatılır ve buradan yukarıya, karenin üst kenarına bir dikme çıkıldığında birbirlerine eşit ve bir kenarları (x-b) ve diğer kenarları ise (b:2) uzunluğunda olan iki dörtgen elde edilir. Bu durumda,
(x - b:2)2 = (b:2)2 + c olur. Sonra, (x - b:2)2 = (b:2)2 + c x - b:2 = (b:2)2 + c x = (b:2)2 + c + b:2 sonucuna ulaşılır.
Burada, cebir ile
Hârizmî, halife Mansûr zamanında Muhammed ibn İbrahim el-Fizârî'nin Sanskrit dilinden Arapça'ya tercüme ettiği el-Sindhind (Siddhanta) adlı zici
Yapıtların en ilginç yönlerinden birisi, açıların, sinüs gibi trigonometrik fonksiyonlarla ifade edildiğini gösteren bir takım tablolar ihtiva etmesidir. Acaba Hârizmî, trigonometrik fonksiyonları biliyor muydu, yoksa bunlar daha sonra Meslemetü'l-Mecrîtî tarafından mı bu yapıtlara ilave edilmişti? Bunu bilmiyoruz. Ancak bazı bilim tarihçileri, sinüs ve kosinüsü ilk defa Hârizmî'nin kullandığını, tanjant ve kotanjantı ise Meslemetü'l-Mecrîtî'nin eklediğini düşünmektedirler. Gerçek ne olursa olsun, İslâm Dünyası'nın mahsulü olan trigonometrinin Batı'ya girişinde bu ziclerin önemli bir etkisi olduğu anlaşılmaktadır.
Bunların dışında Hârizmî'nin biri usturlabın yapımını ve diğeri ise kullanımını anlatan iki eseri daha mevcuttur. Fakat bu eserler bugün kayıptır.
Hârizmî, Batlamyus'un Coğrafya adlı yapıtını Kitâbu Sureti'l-Ard (Yer'in Biçimi Hakkında) adıyla
Kitâbu Sureti'l-Ard'ın nüshalarından birinde mevcut olan dört haritadan en mühim olanı Nil'in kaynağını ve mecraını gösteren haritadır. Nil'in Batı Afrika'dan veya Cennet'ten doğmayıp, bir gölden çıktığını bildirmesi oldukça dikkat çekicidir; bu kuram daha sonra, Batlamyus-Hârizmî Kuramı ismiyle tanınacaktır. Haritalar arasında bir Dünya haritası yoktur; fakat enlem ve boylam verileri bize böyle bir haritayı çizmek için gerekli olan malzemeyi vermektedir. Afrika haritası için yapılan bir deneme, bu girişimin, ancak bir hayli düzeltme ile gerçekleştirilebileceğini göstermiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder