Vilayet-Name
Nasıl bir eserdir?
Velayet Nam-i dine dayanan Türk edebiyatındaki zincirin adeta bir halkasıdır.
Bu zincir Dede korkut,la başlar,Eba Müslüm, Danışmend gazi destanları , Sarı saltık-Name,Kitapları yürür, Otman Baba Vilayet-name .sonra Hz.Hünkar Velayetnamesi.Bundan sonra ,Hacım Sultan ,Abdal Musa Sultan,Seyit Ali Sultan, Demir Baba Vilayeti namesi, bundan sonrada kısa vilayetler yazılmış ve yayınlanmıştır.
Makalat
Hacibektaş Veli’nin bilinen en ünlü yapıtı budur. Arap harfleriyle taşbasması bir baskıdır , ellii yıldır kadar önce Vilayetname adı ile yayınlanmıştır. Yeni olarak Makalat-ı Hacı Bektaşi Veli 15 kasım 1954’de Ankarada Emek Basım Yayınevi tarafından basılmıştır. Başta 14 sayfalık bir girüş yazısı, sonrada asıl 80 sayfa kadardır. Kitab bence ham ervahtan ‘’Enel Hakk’’ makamına giden bir yolun sonu ve meyvasıdır.İnsanın iç varlığının arınmasını savunur.Bu son baskıyı hazırlayan Sefer Aytekin, baş tarafta yapıcı bilgi vermiştir.
Makalat iansanları dört bölükte incelemekle işe başlar: Abidlerki (bunlar şeriat kavmidir) Zahidler (ki bunlar yol kişileridir. ) Marifet ıssı olanlar ( ki bunlar su gibi hem arı (temiz) hemde arutıcıdırlar. Dördüncü bölük ise Muhipler dir.
Makalat’a Küçük Vilayetname derler. Büyük Vilayetbane, bizi m sadece Vilayetname adı ile bildiğimiz .Hz.Pir’in hayatına ait olayların öyküsünü anlatan yapıttır.
Makalat’a aslı arapça densede , bu Arapça metin ortada yoktur. Hatiboğlu 1409’da Makalt’ı Türkçeye çevirmiştir. 812 H. (1409 M.)de Hatiboğlu bir Osmanlı şairin yaptığı Türçe manzum çeviri işi kökünden çözümlenmiştir.
Fuat Köprülü-nün görüşüne göre Büyük Vilayet Name de adlı bir müridinin türkçeye çevirdiği yazılıdır demiştir. Gerçekte bu Molla sadettin hakkında Vilayet name bilgi vardır. Ve bu bilginin bir bölümününde hatta Arifler Sultanı, Meşayihler ma’deni Sadettin sözünü kullandıkları biliniyor. Emek Basım ve Yayınevi baskısı Makalt’ta s.62’de bunu görmek mümkündür demektedir. Doç.Dr.Bedrettin Noyan Dede Baba.
Prof.Dr.Esad Çoşan,Makaalat ve 1985’te Mehmet Yaman,Makalat ve Müslümanlık adına eserler yayınladılar.
Yorum ve Açıklamalarla Makalat-ı Hacı Bektaş-ı Veli .Aziz Yalçın Der Yayınlarında İstanbul
b.Şadhiyye
Hacı Bektaşi Veli ‘nin iki sayfa kadar tutan bir Şathiyye si vardır ki. Öz Türkçe oluşu ,çağının dil özellikleri göstermesi bakımından değrlidir.Barak Babaşathiyesine çok benzeyen bu parçayı, Enveri adlı bir kişi Tuhfe-Tüs-salikiyn adı altında Türkçe olarak açıklamıştır. Türk Ansiklobedisi, Hacı bektaşi maddesinde , bu Şathiyye den şu şekilde söz eder. ‘’Yapıt Yapıt Türkçe ve x111.yüzyılın dil özelliklerini taşır. Kitabın yazarı Enveri, Nakşılık ve Hurufilik gibi birbirine karşı (zıt) iki mesleği (ekolü) birleştiren bir kimsedir. ‘’ Ayrıca Ana Britinya ‘’Bektaş’’ maddesisinde de adıgeçen bu yapıttan bahseder.
c.Fevaid
Bir çok kaynakta Hacı bektaşi Veli’nin Fevaid adlı yapıtında da söz edilmektedir. BahaSaid Bey de Eski Türk Yurdu dergilerinde yayınlanan yazılarında bu yapıttan söz etmiştir. Türk İnönü Ansiklopedisi, ‘’Fevaid adlı ve Hacı Bektaş Veli’ye ait olduğu söylenen tasavvufi sözlerin, inceleme sonucu , başka bir kimse tarafından bir çok kimselere ait sözleri bir araya toplayıp, uydurma olarak Hz.Pir’e izafe ettiğini’’yazıor.
Yani Hacı Bektaşi Veli hazretlerinin Ahmet Yesevi ile konuşmalarından bazıları yer almıştır. Kaynaklar yapıtın kendi tasavvufi sözlerinden meydana gelmiş bir eser olduğunu yazmaktadır. Keza bu kitapta Hacı Bektaşi Veli hazretlerinin sözleri , sorulara cevapları bazı ayetlerin tefsiri bir bakası tarafından hikaye edilmiştir der .Bedri Noyan Baba.
Söz konusu kitapta Hz.Pir, Ahmet Yesevi ile konuştuğu anlatılmaktadır.Ama ,onunla değilde, onun halifeleri ile konuşmuş olması da daha doğaldır demektedir. Fakir.
d.Makalat-ı Gaybiyye ve Kelimat-ı Ayniyye
Bu yapıtı okumadığını vede Türk Ansiklobedisi baksediyor. Görmedim vede okumadığını beyan ediyor. Ayrıca Ana Britınya’nın ‘’Bektaş’’ maddesinde bu eserden söz edildiğini yazmaktadır.
e.Hurdname
Fakir’e göre Girit Kandiye Horasan’lı Ali Baba Drgahı’na bağlı bir zat aldığınız ‘’ikrar’ın Şartları’’ başlığı altında: Elhac Bektaş Veli Hurdenamesi’n de buyurki, diye bir cümle geçiyor. Güzel ve okunaklı bir rık’a ile yazılmış olan yazma mecmuasında isim hareketli nesih ile yazılmıştır. Sözü edilen Hurdaneme isimli kitaptan başka hiç bir basma veya yazma eser bahsetmemektir. Der Fakir Dede Baba,
f. Fatiha Tefsiri
Hazret-i Pir’in birde Fatiha’a Tefsiri bulunduğu hakkında bilgi vardır. Baha Said Bey der Manisa Valide Camii Kitaplığı’ında 1315 yılında , Derviş Ali-yyül Mevlevü-yyül-Bektaşi tarafından rıka ile yazılı bir defterden söz ediyorlar . Bu yazma , Tire’de Hacı Bektaşi kitaplığında bulunan ve Hazret-ı Pir Hacı Bektaş-i Veli eseri olan Tefsir-i Fatiha nın bir kopyasıdır. Tire’de ayrıca Balım Sultan hakkındada görüş belirtmiştir der Fakir Baba.
g.Besmele Tefsir-i
Manisa Kütüphanesinde 3536 sayıda kayıtlı olan Kitab-ı Tefsir-i Besmele Makalat-ı Hacı Bektaş Rahmetullah başlığını taşıyan hareketli ta’lik kırması ve oldukça zor okunan bir yazı der vede yazı ile yazılmış bir yazma bulunmaktadır. Her sayfasında onbirer satır bulunan , 57 sayfadan meydana gelen bu eserin58. sayfasında , bu nüshayı 827 H.(1422M.) yılında Hasan oğlu Cafer’in yazdığını bildiren bir kayıt vardır.
Yazmanın dili genellikle Türkçe olmaktadır.
Hacı Bektaşi Veli bu eserinde Alah, Rahman ve Rahim adlarının anmanın bunları hepsini içine alan ‘’Besmele’’ nin candan ve içten söylenmesi nin yararlarından bahsetmektedir.
Bu yazmada şöyle yazar der Fakir Dede Baba.
‘’ Tanrı Ta’ala Resule hitap kıldı, eyitti: Ya Muhammed, dört kitap kime önden indi ne var ise dökülüen (hepsini) derdüm (topladım) Fatiha’da kodum. Ne kim Fatiha’da var ise dükülün B-ismi-illah-ir Rahman-ir Rahim içinde kodum. Meğer kaad birle.Tevrat, incil,Zebur, Fürkan okumuşça sevap virem. Dahi bunların ile ta’at kılmışça sevap virem’’.
Hacı Bektaşi Veli yazıyorki: ulu Tanrı’nın asilere atası (verdiği değerli nesne) dergahına layık oliser. Kur’an dır.kitabın unvanı... Rahmetle bezenmiştir,kitablığının balçığı Rahmetle yuğurulmuştur.demektedir.
Rüştü Şardağ şöyle demektedir.Bizim Manisa Kitapsarayında bulup tıpkı basımıyla birlilte sunduğumuz Şerh-i Besmele’yi dikatle okuyanlar göreceklerki kendilerine alevi ve sünni diyenlerin ayrılık güdücü tutumları varsa, yüce Veli’nin ruhu bundan yüksünecektir demektedir Şükrü Şardağ .(1985’’de yazmıştır)
Fakir Dede Baba yine Pir’in Besmele*i Şerhinde şöyle demektedir der. Yazma nüshada son 57 sayfasında son söz olarak: Yusuf ile Züleyha öyküsünü anlatıyor demektedir.
h.Üss-ül Hakiki
Doç.Dr.Bedri Noyan Dede Baba,yine sayfa 96 ‘da Rahmetet kavuşmuşm olan Ali Naci Baykal Dedebaba Erenler 17 Ocak 1957 tarihinde Fakir Dede’ye,Hacı Bektaşi Veli ye ait Üss-ül Hakiki adlı yapıttan bahsetmiş, konusu ise Hz.Mevlana ‘ya işilkin bir pasaj aktarmış. Bu mektupta, yalnızca bir kısmını bizimle paylaşmış Fakir Dede Baba,.
‘’Hacı Bektaşi Veli hazretleri Üss-ül Hakikikasında Mevlana hazretlerinden bahsederken : Erenlerde, pirlerde ayrılık olur mi hiç? Güneşten kopan nurlar Allah yolunda buluşurlar .Herbiri ayrı ayrı etrafına nur saçar . Büyük de bir,küçkde... Hepsi güneşten kopmuş, hepsi side birleşince aynı nur olmuş. İşte vahdete eriş. Erenlerde büyüklük, küçüklük olmazmış. Çünkü Allah yolunda hepsi vahdete varmış .Hangi pire niyaz etsen hepsi Allah’a çıkar .Çünkü her Evliyanın kalbinde Allah yatar’ buyuruyorlar. İşte diyor Dede Baba Hz.Hünkarı teyid eden ,desdekleyen , çok kıymetli nutuklardan bir parça dır demektedir. Bedri Noyan Dede Baba..
ı.Bir Bilinmez Eser
i .’’Şiri’’ Takma adlı Şiirler Hakkında
k.Hazret-i Pir Hacı Bektaşi Veliden Özdeişler.
- Dört türlü cömertlik vardır. Mal cömertliği; Zenginlere mahsusu, Ten Cömertliği: Gazilere mahsus der, Gönül cömertliği ise; Ariflere mahsus der, Can cömertliği : Aşıklara mahsustur.
- İnsana candan aziz bir şey olmadığı gibi , Cenab-ı Hakk-a da kuldan yakın bir şey yoktur.
- Tasavuf’u ‘’kafanda ne varsa bırakır, elinde ne varsa verir ve bir kuyuya düşen ne yaparsa onu yaparsın’’ diye tarif etmişlerdir. Yani mal, mülk, akıl, bilgi, mevkiye değil yalnız sen olarak gerçeğe sığınırsın, anlamınadır.
- Hz.Hünkardan izin istemeye gelen bir dervişle aralarında şu konuşma geçer. Hz.Pir Sorar niçin seyahata gitmek istersin? Derviş’de akmayan su bozulur diye. Hz.Pir hemen şu cenabı verir. Neden deniz olmuyorsun , hem akmaz hemde bozulmazdın .
- Bilgi (ilm) ve yumuşaklık ilede insanlara katlanılır. (Yani onların halıne ve ettiklerine dayanılır).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder