Bağdat'ta doğmuş ve 1404 tarihinde Halep'te derisi yüzülerek ölmüş tasavvuf şairi Seyyit Nesimî ile XVII.yüzyılda yaşadığı sanılan Kul Nesimi'yi birbirine karıştırmamak gerekir.
Asıl adı Ali olan Kul Nesimi'nin yaşamı pek bilinmiyor. Cahit Öztelli'nin yaptığı son araştırmaya göre, "XVII. yüzyılın ünlü Bektaşî ve Hurufî şairidir. Soyu XIV. yüzyılın ünlü şairlerinden ve Yunus Emre izleyicilerinden Sait Emre'ye dayanır, iran Safavi şahlarının Anadolu üzerindeki egemenliğini sağlamak yolunda sürdürülen siyasal çabalara katılmış, bu yüzden Alioğlu ve Dedemoğlu'yla birlikte kovuşturmalara uğramıştır. Sonunun nasıl bittiğini gösterecek belge yoktur."
Kul Nesimi'nin doğum yeri ve yılı gibi ölüm yeri ve yılı da bilinmiyor. Ancak şiirlerinden 1668'de sağ olduğu, Bektaşiliğe bağlandığı, sağlam bir öğrenim gördüğü, tasavvuf ve din konularını iyi bildiği anlaşılıyor.
Aşağıdaki dizeler Bektaşiliğinin kanıtıdır:Meşrebidir herkese yâran dur Bektaşiler
Kimse bilmez sırlarını seyran olur BektaşilerBiz târık-ı Bektaşiyiz zikrederiz Hakkı biz
Kul Nesimi'nin hem hece, hem de aruzla şiirleri vardır. İki ölçüyü de beceriyle kullandığı, inancıyla sanatını atbaşı götürdüğü görülmektedir. Aşk konusuna da değinmekle birlikte, daha çok din ve tasavvuf inancını yansıtan lirik nefesleriyle ün kazanmıştır. Bunlardan bazıları bestelenmiştir.
Kul Nesimi'nin Eserleri
Kul Nesimi'nin şiirleri Cahit Öztelli'nin şu kitabında bir araya getirilmiştir: Kul Nesimî (1969).
Kul Nesimi Şiirlerinden Örnekler
BEN YİTİRDİM BEN ARARIM
Ben yitirdim ben ararım
Yâr benimdir kime ne Gah giderim öz bağıma Gül dererim kime ne
Gâh giderim medreseye
Ders okurum Hak için Gâh giderim meyhaneye Dem çekerim kime ne
Sofular haram demişler
Bu aşkın şarabına Ben doldurur ben içerim Günah benim kime ne
Ben melâmet Hırkasını
Kendim giydim eğnime Ar ü namus şişesini Taşa çaldım kime ne
Sofular secde ederler
Mescidin mihrabına Yâr eşiği secdegâhım Yüz sürerim kime ne
Gâh çıkarım gökyüzüne
Hükmederim kaftan kafa Gâh inerim yeryüzüne Yâr severim kime ne
Kelp rakip böyle diyormuş
Güzel sevmek pek günah Ben severim sevdiğimi Günah benim kime ne
Nesimî'ye sordular ki
Yârin ile hoş musun Hoş olayım olmayayım O yâr benim kime ne
CANIM ERENLERE KURBAN
Canım erenlere kurban
Serim meydanda meydanda İkrarım ezelden kadim Canım meydanda meydanda
Yanarım yoktur dumanım
Gönlümde yoktur gümanım Al malım bağışla canım Varım meydanda meydanda
Kellem koltuğuma aldım
Kan ettim kapuna geldim Ettiğime pişman oldum Darım meydanda meydanda
Münkir rakipten kaçın
Müminim hülle don biçin Ben bülbülüm bir gül için Zarım meydanda meydanda
Gerçek olan olur gani
Gani olan olur veli Nesimi'yem yüzün beni Derim meydanda meydanda
SORMA MEZHEBİMİZİ
Sorma be birader mezhebimizi
Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır Çağırma meclis-i riyaya bizi Biz şerbet bilmeyiz dolumuz vardır
Biz müftü bilmeyiz fetva bilmeyiz
Kıl ü kal bilmeyiz ifta bilmeyiz Hakikat bağında hata bilmeyiz Şah-ı Merdan gibi ulumuz vardır
Bizlerden bekleme zühd ü ibadet
Tutmuşuz evvelden rah-ı selamet Tevalla olmaktır bize alamet Sanma ki sağımız solumuz vardır
Ey zahit surete tapma hakkı bul
Şah-ı velayete olmuşuz hep kul Hakikat şehrinden geçer bize yol Başka şey bilmeyiz Ali'miz vardır
Nesimi esrarı faş etme sakın
Ne bilsin ham ervah likasın hakkın Hakk'ı bilmeyene Hak olmaz yakın Bizim Hak katında elimiz vardır |
YANDI YÜREK YÂR ELİNDEN
Yandı yürek yâr elinden
Bilmem yara ne edeyim Takatım yok dosta varam Çare bilmem ne edeyim
Bir yara dışardan olsa
Halk ona bir merhem çalar Benim yaram içerdendir Çare bilmem ne edeyim
İki hekim geldi üstüme
Biri dilli birisi lal Dilliye cevap veremedim Bilmem ki lala ne deyim
Nesimi'ye dediler ki
Derdine bir derman ara Bize derman Hakk'tan ola Çare bilmem ne edeyim
UYKUDAN UYANMIŞ ŞAHİN BAKIŞLIM
Uykudan uyanmış şahin bakışlım
Dedim sarhoş musun söyledi yok yok Ak ellerin elvan elvan kınalım Dedim bayram mıdır söyledi yok yok
Dedim ne gülersin dedi nazımdır
Dedim kaşın mıdır dedi gözümdür Dedim ay mı doğdu dedi yüzümdür Dedim ver öpeyim söyledi yok yok
Dedim aydınlık var dedi aynımda
Dedim günahım çok dedi boynumda Dedim mehtab nedir dedi koynumda Dedim ki göreyim söyledi yok yok
Dedim vatanın mı dedi ilimdir
Dedim bülbül müdür dedi dilimdir Dedim Nesimi Şah dedi kulumdur Dedim satar mısın söyledi yok yok
ŞEM'E DÜŞEN PERVANELER
Şem'e düşen pervaneler
Gelsin bir hoşça yanalım Aşka düşen divâneler Gelsin bir hoşça yanalım
Yanmaktır bizim kârımız
Harcedelim hep varımız Pervaneler yaranımız Gelsin bir hoşça yanalım
Varın söylen şol bülbüle
Neden âşık olmuş güle Ermek istersen ol Kül'e Gelsin bir hoşça yanalım
Bülbül yuvan yıkıldı mı
Yavrun yere döküldü mü Ölüm sana dokundu mu Gelsin bir hoşça yanalım
Nesimî döğünsün taşlar
Akıtalım gözden yaşlar Hak tariktir hey kardaşlar Gelsin bir hoşça yanalım
GEL BENİ AĞLATMA ŞAH'IM
Gel beni ağlatma Şah'ım
Ben sana kullar olayım Gel bana ceylan bakışlım Ben sana kullar olayım
Bir gonca bülbülün idim
Geldim dalında ötmeye Şânına ağlatma düşmez Ben sana kullar olayım
Açtım zülfümü telinden
Zülüfün ucu mâh gibi Kesip de yabana atma Ben sana kullar olayım
Nesimî cân Nesimî
Derdime bir çâre kıl Ezelden seni sevdim Ben sana kullar olayım |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder