Kanser Tedavisinde Yeni Bir Umut:Evcil Köpekler




Köpekler kanseri önlemede gerçekten yardımcı olabilecekler mi.??

Diğer köpek resimleri



Son zamanlarda köpeklerle yapılan çalışmalar, bir antioksidan olan ve yaşlanmaya bağlı prostatla birlikte oluşan kanserlerin neden olduğu genetik hasarı azaltan eser miktarda selenyum mineralinin dozunun tanımlanmasına yardımcı olmuştur.
25 yıl önce ergen birindeki kemik kanseri teşhisi, hasar gören kol ya da bacağın kesilmesi demekti. Kemoterapi olmadan ya da etkisiz yöntemler kullanılarak yapılan bu tedaviler çoğunlukla kesin bir ölüm getirirdi. Bu gün bacak kesilmesi, hastalıklı kemik parçasına şekil verilerek (grafting) ya da ona bir kemik parçası ekleyerek ya da mtal implantla değiştirilerek engellenebilir. Bu uygulama evcil köpekler üzerinde uygulanarak mükemmelleştirilen bir yöntemdir.


Yeni yeni oluşmaya başlayan ve tümör büyümesini ve mtastazı besleyen kan damarlarının şekillenmesini yavaşlatan yeni bir deneysel ajan olan ATN-161 bileşiği, şu anda akciğerlerine tümör yayılmış olan iri cins köpeklerde denenmektedir. ATN-161’in geleneksel kemoterapilerin etkisini artıran pozitif katkıları üzerinde halen çalışılmaktadır. Eğer bu çalışmalar başarılı olursa, insanlar için klinik uygulamaların da yolu açılabilir.
Kanser araştırmacıları gelişmiş teşhis ve daha iyi tedaviden fazlasını amaçlamaktadırlar. İlginç olan, “kanseri önlemenin” kanser araştırma grupları arasında oldukça yeni bir kavram olduğudur. Kardiyologların uzun zamandır bildiği bir şey olan “milyonlarca yaşam kalp rahatsızlığını önlemek yoluyla kurtulabilir” düşüncesinin kanserle ilgili kısmı şimdilerde cazibe kazanmaktadır. Yaklaşık otuz yıl önce kanseri önlemek için bazı kimyasal bileşiklerin ilaç olarak verilmesini ifade etmek için “kimyasal ilaçlarla koruma” kavramı türetilmiştir.

Geçirdiği prostat kanseri ameliyatından sonra evinde bir taraftan iyileşmeye çalışırken, diğer taraftan da yanı başındaki Golden Retriver cinsi köpeğiyle vakit geçiren altmış yaşında bir adam düşünün. Bu adam, Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü Başkanının yayınladığı, “2015 yılı itibariyle kanserden kaynaklanan acı ve ölümleri sona erdirmeyi” amaçlayan ve bu hedefe ulaşmak için kanser araştırmacılarını teşvik ederek harekete geçirmeyi de içeren bildirisinden haberdar olabilirdi. Ancak onun belki de haberdar olmadığı en önemli şey, hemen yanındaki köpeğinin bu çabalardaki en önemli aktör olabileceğiydi.
Kanser 2015 amacına ulaşılması, araştırmacıların yeni fikirlerin oluşması ve gelişmesini sağlayacak her yolu denemelerini gerektirecektir. Biliminsanlarının kanser hücresinin neler yapabildiğini anlamaya yönelik çok sayıdaki spesifik cerrahi yöntemlerine rağmen, bu bilgilerin yaşamı korumaya dönüşmesi oldukça yavaş seyretmektedir. Araştırmacılar, kemirgenlerde yapay olarak oluşturulan kanserlerin tedavisi amacıyla çok sayıda ilaç geliştirmişler ancak bu maddeleri insan deneylerinde kullandıklarında her zaman bekledikleri sonuçları alamamışlardır. İnsan kanserlerinin taklit edildiği kemirgen modeller üzerinde yürütülen çalışmalar henüz beklenen düzeyde değildir. Eğer biz kansere karşı kesin bir zafer kazanmak istiyorsak, yeni ve özgün yöntemlere ihtiyacımız vardır.
Kanser tedavisinde evcil köpeklerin seçilmesinin bazı önemli nedenleri bulunmaktadır. Öncelikle, evlerde köpek beslenmesi oldukça yaygındır ve biliminsanlarına göre bu hayvanların bir kısmında bu sene kanser vakası görülmüştür. Canlılarda sadece evcil köpekler ve insanlarda ölümcül prostat kanseri doğal olarak gelişmektedir. Ayrıca evcil köpekleri etkileyen göğüs kanseri türleri, tıpkı kadınlarda olduğu gibi öncelikle kemiklere sıçrama eğilimi gösterirler. Aynı şekilde, köpeklerde en sık görülen kötü huylu tümörlerden biri olan kemik kanseri (osteosarcoma) ergenlik dönemindeki insanlarda da sıklıkla görülmektedir.
Karşılaştırmalı onkoloji alanında çalışan araştırmacılar bu tür benzerliklerin kanserle mücadelede yeni bir açılım sunduğuna inanmaktadırlar. Bu araştırmacılar insanlar ve hayvanlarda oluşan kanserleri, kayda değer belirgin benzerlikleri inceleyerek karşılaştırmaktadırlar.
Şimdilerde karşılaştırmalı onkolojistler “Kanser 2015” hedefine ulaşmada önlerinde duran engelleri aşmak için evcil köpeklerden yararlanmaktırlar. Çalıştıkları konular arasında daha iyi tedavilerin geliştirilmesi, ilaçların hangi dozlarda en etkin olduğuna karar verilmesi, kanser gelişimine yol açan çevresel faktörlerin belirlenmesi, bazı kişilerin kötü huylu tümörlere karşı neden daha dayanıklı olduklarının anlaşılması ve kanserin nasıl önleneceğinin saptanması gelmektedir. Kanser 2015 saati işlemeye devam ederken, karşılaştırmalı onkolojistler bir taraftan da evcil köpeklerde ulaştıkları sonuçların, hem diğer evcil hayvanlara hem de insanlara yararlı olacak bir niteliğe dönüştürülebilirliğini sorgulamaktadırlar.

Neden Köpekler??..


Uzun yıllardır, biliminsanları geliştirdikleri yeni kanser ilaçlarını insanlara uygulamadan önce laboratuar köpeklerinde denemektedirler. Doğal oluşan kanser tümörlerine sahip evcil köpeklerle yapılan ümit verici çalışmalar, kontrol altına alınan anti tümör etkilerinin denemesi için köpeklerin iyi bir model olabileceğini göstermiştir.
İnsan uygulamalarının yapılmasının geçerli bir nedeni olmalıdır. Çünkü deneysel bir tedavi potansiyel avantajların yanında bazı riskler de taşımaktadır. Bu nedenle araştırmacılar, diğer yöntemlerle yapılan önceki tedavilerde temizlenemeyen büyük ve gelişmiş tümörlerin tedavisinde başarıyı ilaçlarla değerlendirmeyi bırakmışlardır. Ancak yine de bazı kanser türlerinin ilk aşamalarında alternatif olarak ilaç salım sistemlerini kullanmayı da tamamen bırakmış değillerdir. Deneysel ilaçlar köpeklerin tedavisinde yarar sağladığında, araştırmacılar aynı tedavinin insanlara da uygulanabileceğine dair kesin bir kanaate sahip olacaklardır. Dolayısıyla karşılaştırmalı onkolojistler köpeklerden elde ettikleri verilerin kemirgenlerde ulaşılan sonuçlara göre insanlara daha çok uygulanabilir olduğunu düşünmektedirler ve bu uygulamaların büyük ölçekli insan denemelerinde denenecek kimyasal maddelerin hızlı bir şekilde belirlenmesine yardımcı olacağı konusunda oldukça iyimserdirler.
Evcil köpekler, insanları etkileyen tümörlerin aynı türünden etkilenme eğiliminden dolayı insan kanserleri hakkında çok şeyi açığa çıkaracaklardır. Bunun şu ana kadar saptanmış çok sayıda örneği vardır. Köpeklerde sıklıkla görülen lenf kanseriyle, insanlardaki “orta-yüksek kalite B hücreli non-Hodking” türü lenf kanseri birbirine oldukça benzemektedir. Büyük ve iri tür köpeklerde en yaygın kanser olan kemik kanseri, ergenlerdeki kemik kanserine iskeletsel konum ve yayılım açısından benzemektedir. Bir mikroskopla incelendiğinde bile kemik kanserli ergendeki kanser hücreleriyle Golden Retriever cinsi köpekteki kemik kanser hücreleri ayırt edilemez. Mesane kanseri, melonama ve ağız kanseri hem köpekleri hem de insanları benzer şekilde etkileyen ve acı veren diğer örneklerdir. Başka bir tür benzerlik ise dişi köpeklerle kadınların göğüs kanserine yakalanma ihtimallerinde ortaya çıkmıştır. Ergenlikten önce kısırlaştırılan dişi köpekler, kısırlaştırılmamış dişi köpeklere oranla, geç adet görmeye başlayan ya da erken menapoza giren ve yumurtalıklarını aldırmış kadınlarda olduğu gibi daha az göğüs kanserine yakalanma riskine sahiptirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder