Gergedangiller familyasından, ağır ve hantal gövdeli, burun kemiğinin üstünde ve derisine yapışık bir veya iki boynuzu bulunan, kalın derili otçul memeli türlerinin genel adı. At ve tapir gibi tek parmaklılar (Perissodactyla) takımındandır.
Sinir krizi tuttuğu
Gergedanda ter bezleri bulunmaz. Sulak yerlerde yatarak serinler. Gergedanın rengi kirli siyahtır. Afrika’nın beyaz gergedanı gri duman rengindedir, mehtaplı gecelerde beyaz görünür. Gergedanın derisi kuru, gayet sert ve kalındır.Yerliler, bundan dayanıklı kalkanlar yaparlar. Kuyruklarının ucunda ipek gibi parlak ve sert kıllar bulunur. Sumatra gergedanından başka hepsinin derisi kılsızdır. Cildi son derece sert olduğundan, en keskin kılıç ancak birkaç defada kesebilir. Özellikle omuz ve kalça bölgelerinde geniş kıvrımlar yapan deri kısımlarının kalınlığı 5 santimetreyi bulur. Afrika’nın ak ve kara gergedanları ile Sumatra gergadanının iki, Hint ve Endonezya gergedanlarının birer boynuzu vardır. Afrika gergedanlarının çift boynuzlarının uzunluğu 1-1,5 metreyi bulur. Ön boynuz arkadakinden uzundur. Beyaz ve siyah Afrika gergedanları dudak şekliyle de ayrılık gösterirler. Beyaz Gergedan çayır yiyicisidir. Geniş dudaklarıyla ot kümesini rahatça yerden sökerek yer. Afrika kara gergedanı, ağaç ve çalılıkların filiz halindeki dal ve yapraklarıyla beslenir. Uzayıp incelen üst dudağıyla taze sürgünleri kavrayıp, ön dişleriyle keserek yer. Nemli ormanlık alanlarda yaşayan Endonezya ve Sumatra Gergedanları da fidanların yaprak ve filizlerine düşkündür.
Hint gergedanı su kenarlarında yaşayıp, çamur banyosu yapmayı sever. Genellikle geceleri dolaşarak genç ağaç yapraklarını yer. Kalın zırhlı derisi eklemli ve yer yer yumruludur. Tek olan boynuzu küt olup, 30 cm kadardır. Nadir olarak 60 cm olanları da vardır. Hindistan gergedanının boynuzu gayet makbul olup, bundan kılıç kabzası, tas ve fincan yapılır. Gergedanın koku alma ve işitme duyusu kuvvetli olmasına rağmen, gözleri ileriyi iyi göremez. Gergedanın en büyük düşmanı, insanlardan sonra sinek ve kene gibi deri parazitleridir. Bunlar deri kıvrımları arasına yerleşerek etleri arasına kadar sokularak hayvanı huzursuz ederler. Bunlardan kurtulmak için bataklıklara yatar, vücudunu çamura bulayarak buraları tıkar ve böcekleri boğar. Ayrıca derilerindeki kene gibi parazitleri yemek için sırtlarına konan kuşlara tepki göstermez. Gergedanlarla ortak yaşayan bu kuşlar bir tehlike karşısında çığlıklarıyla gergedanı uyarırlar.
Dişi gergedanın gebelik süresi 13-18 aydır. Genellikle tek yavru doğurur. Yavrusunu iki yıl emzirir. Yavru 3-5 yılda erginleşir. Yavruyken yakalanarak hayvanat bahçelerinde evcilleştirilebilir. 50 yıl kadar yaşayanları vardır.
Gergedanlar boynuz ve birçok organlarının tıbbi öneminden dolayı bir katliam şeklinde avlanarak tüketilmektedirler. Asya ülkeleri insanlarının birçoğu gergedan boynuzunun, idrar bölgesindeki hormonları çalıştırdığına ve cüzzama iyi geldiğine inanırlar. 1978’de Japonya, 750 kilo gergedan boynuzu ithal etti. Bundan yılan ısırmasından kansere kadar çeşitli ilaçlar elde ettiler. Derisi, azı dişi ile öğütülüp su ile karıştırılarak ateş düşürmede kullanılır. Bir tek gergedandan sağlanan kazanç, bir çiftçinin hayatı boyunca olan kazancından fazladır. Sumatra’da bütün bir boynuz, bazan yeni bir Amerikan arabası ile değiştirilmektedir. Köylüler her sabah Delhi Hayvanat Bahçesinde, birkaç damla gergedan idrarı için şişelerle sıraya girerler. Gergedan idrarı içtikleri taktirde, gençliklerinin korunacağına inanırlar.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder